
-Özür dilerim!
Böyle bir günde üzdüm seni.
Gerçekten çok üzgünüm.Hakkını helal et bana.
-Hayır,hayır…Kesinlikle!Hakkım helaldir elbet.
Böyle bir günde üzülmeliydim zaten.
Böyle bir gün, oynatmalı değil ki adamı,ağlatmalıdır aslında…
-Nasıl yani?
Niye ki?
Yani bugün senin mutlu günün.
-Bak!Şimdi bir neyzen çalıyor duyuyor musun?
-Hayır
-Kalbini dinle,ötelerden bir fısıltı yok mu içinde?
-Yine felsefe mi?
-Tam olarak değil ama illa bir isim vereceksek adı tasavvuf olsun.
-Hadi bakalım bu muhabbetin sonu nereye çıkıcak?
-Çok derinlere dalmicam söz!
-Vicdanını dinle!
-Hımm şimdi anladım.Vicdan hep konuşur durur zaten,o zaman o neyzen hep çalıyor içimizde demektir bu.
-Haklısın!Hatta somut delili de var.
-Hadi ya.Ne ki?
-Nüfus cüzdanı…
-Anlamadım
-Doğum tarihimiz canım!
Daha dün doğmuş gibiyiz oysa.Ama bak yıllar geçmiş,biliyomusun bugün tekrar baktım da o iki rakam bana ne dedi?
-Ne?
Bir yıl daha geçti,YAŞLANIYORSUN dediler….
-Saçmalama canım daha yaşın kaç senin?Gençsin bi kere.
Hem yeryüzünde yüz yaşında hayat sürenler var.
-Evet var ancak henüz anne karnında ebediyete göçenlere ne demeli?
Hem hatırlasana geçende mezaristan ziyaretinde benim doğum tarihimi taşıyan bir gencin mezarını görmüştük de epey bir zaman gözümü alamıştım o taştan…
Söylesene orda yatanın bedenim olmaması için hiçbir engel yoktu…
-Evet hatırladım,Allah’ın takdiri elbette…
Aman canım ya içimi kararttın,hem ben inanıyorum Allah bize ne günler gösterecek daha…
-Bilemeyiz aslında baya yaşadık be can!Ama nasıl yaşadık orasını kestiremiyorum…
-Ya tamam tamam girme şimdi nefis muhasebesine.Haklısın yaşlanıyoruz.Ama bunu hep unutuyoruz maalesef…
Öff.seni anlamıyorum böyle bir günde neler konuşuyoruz…
-Kardeş!Aslında böyle bir günde konuşmalı değil miyiz?Bak bir yaş daha yaşlandım bugün!
-İyi iyi,kabul ediyorum artık bir ihtiyarsın sen!
Ama benim gibi genç bir arkadaşın olduğu için de şanslısın,bak dişlerini falan bulamaz ya da gözündeki gözlüğü ararsan hiç çekinme!
-Dalga geçme!
-Sen başlattın!Durduk yere yaşlandım diyip duran sensin!
-Yalan mı?
-Aman tamam pes ettim artık bu konuyu kapatıyorum canım,biraz daha konuşsak ağlayacaksın,
Zaten ben doğum gününü kutlayıp kapatacaktım telefonu..Tekrardan iyi ki doğdun,nice yıllara can!
-Saolasın kardeş Allah razı olsun.
Ha bu arada telefonu kapatmadan son kez hatırlatayım bugün 18 Ağustos doğum günüm ve unutma doğum günleri insanı oynatmalı değildir,onu düşündürmeli yaşamını sorgulatmalı,ölmeden evvel kendini hesaba çektirmelidir,günahlarına tevbe etmeli hatta ağlatmalıdır….
Benden bu kadar hadi kal selamette…
-Hala ne diyo ya ,bi dediğini tekrar etmeye de başladı,ay cidden yaşlandın mı kardeşim vah vah vaaaaaaaaaaahhh…
Böyle bir günde üzdüm seni.
Gerçekten çok üzgünüm.Hakkını helal et bana.
-Hayır,hayır…Kesinlikle!Hakkım helaldir elbet.
Böyle bir günde üzülmeliydim zaten.
Böyle bir gün, oynatmalı değil ki adamı,ağlatmalıdır aslında…
-Nasıl yani?
Niye ki?
Yani bugün senin mutlu günün.
-Bak!Şimdi bir neyzen çalıyor duyuyor musun?
-Hayır
-Kalbini dinle,ötelerden bir fısıltı yok mu içinde?
-Yine felsefe mi?
-Tam olarak değil ama illa bir isim vereceksek adı tasavvuf olsun.
-Hadi bakalım bu muhabbetin sonu nereye çıkıcak?
-Çok derinlere dalmicam söz!
-Vicdanını dinle!
-Hımm şimdi anladım.Vicdan hep konuşur durur zaten,o zaman o neyzen hep çalıyor içimizde demektir bu.
-Haklısın!Hatta somut delili de var.
-Hadi ya.Ne ki?
-Nüfus cüzdanı…
-Anlamadım
-Doğum tarihimiz canım!
Daha dün doğmuş gibiyiz oysa.Ama bak yıllar geçmiş,biliyomusun bugün tekrar baktım da o iki rakam bana ne dedi?
-Ne?
Bir yıl daha geçti,YAŞLANIYORSUN dediler….
-Saçmalama canım daha yaşın kaç senin?Gençsin bi kere.
Hem yeryüzünde yüz yaşında hayat sürenler var.
-Evet var ancak henüz anne karnında ebediyete göçenlere ne demeli?
Hem hatırlasana geçende mezaristan ziyaretinde benim doğum tarihimi taşıyan bir gencin mezarını görmüştük de epey bir zaman gözümü alamıştım o taştan…
Söylesene orda yatanın bedenim olmaması için hiçbir engel yoktu…
-Evet hatırladım,Allah’ın takdiri elbette…
Aman canım ya içimi kararttın,hem ben inanıyorum Allah bize ne günler gösterecek daha…
-Bilemeyiz aslında baya yaşadık be can!Ama nasıl yaşadık orasını kestiremiyorum…
-Ya tamam tamam girme şimdi nefis muhasebesine.Haklısın yaşlanıyoruz.Ama bunu hep unutuyoruz maalesef…
Öff.seni anlamıyorum böyle bir günde neler konuşuyoruz…
-Kardeş!Aslında böyle bir günde konuşmalı değil miyiz?Bak bir yaş daha yaşlandım bugün!
-İyi iyi,kabul ediyorum artık bir ihtiyarsın sen!
Ama benim gibi genç bir arkadaşın olduğu için de şanslısın,bak dişlerini falan bulamaz ya da gözündeki gözlüğü ararsan hiç çekinme!
-Dalga geçme!
-Sen başlattın!Durduk yere yaşlandım diyip duran sensin!
-Yalan mı?
-Aman tamam pes ettim artık bu konuyu kapatıyorum canım,biraz daha konuşsak ağlayacaksın,
Zaten ben doğum gününü kutlayıp kapatacaktım telefonu..Tekrardan iyi ki doğdun,nice yıllara can!
-Saolasın kardeş Allah razı olsun.
Ha bu arada telefonu kapatmadan son kez hatırlatayım bugün 18 Ağustos doğum günüm ve unutma doğum günleri insanı oynatmalı değildir,onu düşündürmeli yaşamını sorgulatmalı,ölmeden evvel kendini hesaba çektirmelidir,günahlarına tevbe etmeli hatta ağlatmalıdır….
Benden bu kadar hadi kal selamette…
-Hala ne diyo ya ,bi dediğini tekrar etmeye de başladı,ay cidden yaşlandın mı kardeşim vah vah vaaaaaaaaaaahhh…
7 yorum:
Doğum gününü kutlayanlara şaşıyorum. Madden doğmuş olmak ne kadar önemlidir? Maneviyatımız can çekişirken.
Allah hayırlı uzun ömürler versin. tasavvuf anlamında hasret güzel birşey ama bir de üzülmek kadere isyan olmuyor mu? taktir Allah'tan ne zaman isterse o zaman alır canı. önemli olan bu hayata da sabretmek mümkün olduğu kadar O'na yakın yaşamak değil mi?
kolay gele...
Sevgili canım kardeşim...
Allah(c.c.) ın bir evliyasını ağlarken gördüler.
Ne için ağlıyorsun dediklerine
-"Ecelimin yaklaştığına ve günahlarımın çoğalmasına ağlıyorum..." buyurdu..
Fudeyl bin iyad (r.a.) ı ağlarken gördüler.
-“Niçin ağliyorsun.” dediler :
-”Bana zülmeden bir zavallı müslümana üzüldüğümden ağliyorum dedi. Kiyamette ona sorulacak ve rezil olacaktır. Fakat hiç bir özrü ve bahane bulamiyacaktır.”
Allah (c.c.) bizleri islah eylesin..Amin..
Sevgilerimle...
Eyvallah kardeşim..
Mevla size ve bize hayırlı bir ömür nasip eyleye...
Çok güzel
Arzuhal doğru diyor. Ben hiç doğumgünlerimi kutlamamışımdır.
Başkaları birkaç defa kutlamıştır. :)
İki keresinde ise ingilizlerin iğrenç şarkısını bile söylediler.
Neyse onlar geçmişte kaldı. Bir daha olmayacak (henüz ölmedim ama olmayacak inşallah). Zaten hiç sevmezdim.
Allah zamandan mekândan münezzehtir. Bakîdir.
Bakiyi seven baki olur.
Ashabı Kehf'in köpeği Kıtmir, filan peygamberin devesi ve benzeri rivayetlere göre bazı Allah rasullerinin ve bazı Allah dostlarının hayvanları bile sahiplerini sevdikleri için sadık oldukları için cennete girecekler.
Hatta peygamber efendimizin sırtını dayayarak hutbe okuduğu hurma ağacı kütüğü bile.. (O kütük kadar olamadım)..
Onlar gibi sadık ve vefakâr olabilsek olabilsek...
Başıboş başıboş islam yaşanmaz.
Biyat şart. Cemaatlerde hizmette bulunmak, işe yaramak şart..
Doğum günü kutlamamak da hemfikiriz sanırım...
Allah cümlemize hayırlı ömürler nasip etsin,iyi dileklerini sunan herkese bilmukabele diyorum...
Vakit nakitmidir,aklıma ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben senin için yaşamayı seçmişim diyen Polat geldi,aslında bir çok alim çektikleri sıkıntıdan dolayı ölmeyi istemişler ama dinimizce ölümü istemek yanlış olduğundan bunu dile getirmekten çekinmişler yani Polat'ın söylediği sözün daha küllisini hakiki Sevgiliye söylemişler,bizse zaten O'nun yolunda ne çektik ki ölüm murad edelim,sözlerinde haklısın...
hüseyin güler,
çok güzel olan size göre neydi merak ettim doğrusu,yorumlar için teşekkürler,ayrıca yorumlara geç cevap yazdığım için de üzgünüm,selametle...
Yorum Gönder