21 Mart 2009 Cumartesi

Ey tevekkülsüz nefsim!!!


Bir öğrenci olarak aşamadığım hemen her meselede,geçemediğim hemen her sınavda karamsarlığa düşen çoğu nefisten birini taşıyorken,biri bu olaya dur demek istedi,
her daim saygı duyduğum,gölgesinin başımın üzerinde oluşuyla huzur bulduğum babam teşhisimi koydu;tevekkülü hayatına temessük ettiremeyen bir birey olmammış nedeni,
Sıkıntı bensem dedim yani olmaması gereken bir hali taşımaksa bunca olumsuzluğun nedeni,araştırayım tevekkül, mütedeyyin olmaya çalışan biri için ne ifade eder?


Bakınız Risale-i Nurdan tevekkül eden ve etmeyenlerin misali şu hikayeye benzer;
" Vaktiyle iki adam hem bellerine, hem başlarına ağır yükler yüklenip, büyük bir sefineye bir bilet alıp girdiler. Birisi girer girmez yükünü gemiye bırakıp, üstünde oturup nezaret eder. Diğeri hem ahmak, hem mağrur olduğundan yükünü yere bırakmıyor.

Ona denildi: "Ağır yükünü gemiye bırakıp rahat et." O dedi: "Yok, ben bırakmayacağım. Belki zayi olur. Ben kuvvetliyim. Malımı, belimde ve başımda muhafaza edeceğim."
Yine ona denildi: "Bizi ve sizi kaldıran şu emniyetli sefine-i sultaniye daha kuvvetlidir. Daha ziyade iyi muhafaza eder. Belki başın döner, yükün ile beraber denize düşersin. Hem gittikçe kuvvetten düşersin. Şu bükülmüş belin, şu akılsız başın gittikçe ağırlaşan şu yüklere tâkat getiremeyecek. Kaptan dahi eğer seni bu halde görse, ya divanedir diye seni tardedecek. Ya haindir, gemimizi ittiham ediyor, bizimle istihza ediyor, hapis edilsin, diye emredecektir. Hem herkese maskara olursun. Çünki ehl-i dikkat nazarında, za'fı gösteren tekebbürün ile, aczi gösteren gururun ile, riyayı ve zilleti gösteren tasannuun ile kendini halka mudhike yaptın. Herkes sana gülüyor." denildikten sonra o bîçarenin aklı başına geldi.

Yükünü yere koydu, üstünde oturdu. "Oh!.. Allah senden razı olsun. Zahmetten, hapisten, maskaralıktan kurtuldum." dedi.

İşte ey tevekkülsüz insan! Sen de bu adam gibi aklını başına al, tevekkül et. Tâ bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisenin karşısında titremekten ve hodfüruşluktan ve maskaralıktan ve şekavet-i uhreviyeden ve tazyikat-ı dünyeviye hapsinden kurtulasın."

...


Araştırmam devam edecek ...Belki de hayatım boyunca tevekkülü arayıp duracağım kim bilir?

14 yorum:

Zehra Fındıklı dedi ki...

Peygamberimiz (sav)'in Tevekkülle ilgili sözleri Ebû Hureyre (ra) Resûlullah'ın şöyle buyurduğunu haber vermiştir:
"Kuvvetli mü'min, Allah Katında zayıf mü'minden daha hayırlı, (daha üstün) ve daha sevimlidir (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış Allah'dan yardım dile ve asla acz gösterme Başına birşey gelirse, ''Eğer (keşke) şöyle yapsaydım, şöyle olurdu!'' diye hayıflanıp durma ''Allah'ın takdiri bu O, ne dilerse yapar'' de Çünkü "eğer (keşke)" kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar"
Tevekkül konusunu üstad çok güzel anlatmış insan okumaya doyamıyor. Allah razı olsun...
Araştırmaya devam yolun açık olsun...:))

yansıma dedi ki...

yıllardır bu gezegende O'nu arıyormuşum meğer,geç kalmama yansam da bu kapıdan başka kapı yok,sizler de duanızda bizlere yer verin ki işler kolay,yokuşlar düz olsun,selametle...

Adsız dedi ki...

kısaca: kolayca tevekkül edebilmen için sadece O'ndan ibaret olman ve tüm dünya/n/dan vazgeçmen gerekiyor. halâ O'nun dışında bir şeyleri önemserken, nasıl tevekkül edebilir insan. nasıl ve kolayca.

her ama her işini sadece O'nun rızasına bağla, nefsinle bağlantısını kes işlerinin. bak onu hoşnut etmek için hareket edince sadece, başkaca sebepleri yok edince nasıl da üzüntüler, kederler, buhranlar, deprasyonlar... yok oluyor. sonra diyorsun ki: ben zaten sadece onu hoşnut etmek için yapmıştım. olsa da olur, olmasa da. şimdi olmadı ise başka zaman; demek ki zamanı değilmiş ve de engellerimi, eksiklerimi, fazlalıklarımı tanımam gerekliymiş. sonraları ise işin gecikmesinin ya da gerçekleşmemesinin hayırlarını görünce tevekkülün daha da artıyor. kendini tamamen O'na bırakabiliyorsun; bunu zamanla ve adım adım yapabiliyorsun... bir anda olmuyor, tevekkül edebilmek, süreç gerektiriyor.

yansıma dedi ki...

Yorumunuzu okurken tam da aklımdan geçen şey;tevekkül bu kadar tatlı ve güzelken hayatı bu kadar manalaştırıyorken,ani olaylar karşısında bunu birden yapamıyor olmak canımı acıtıyor ki yazının sonunda bunun bir süreç gerektirdiğini söylemişsiniz,evet bir süreç gerek...
Benim korkumsa ben onu yakalamadan,emanetçi emanetini alırsa işte o zaman halim nic'olur...
acele etmek,hemen bulmak gerek,vakit dar,ömür kısa...

Adsız dedi ki...

Önümüzde zahmetli zor ve cetin bir dönem var ve bu bizim secimimiz. Bu gelecegin sikintisi sik sik beni ve esimi kemiriyor. Her seferinde tevekkülün tek cözüm oldugu tespitiyle meseleyi kapatiyoruz ama bir dahakine yine aciliyor. Demek tevekkül edisimizde bir zafiyet sözkonusu!
Bu her alanda ayni sekilde arz-i endam ediyor.
Belki insanin herseyi kontrol altinda tutmaya calismasindan, güc yerirmeye kalkismasindan diyorum.
Bilmiyorum, ama en cok ihtiyac duydugum seylerden biri tam bir tevekkül.

yansıma dedi ki...

Tevekkül,sadece sizin bizim değil toplum olarak da en büyük ihtiyaçlrımızdan...
Ben dinin teorik kısmını hayata pratik ettirmek diyorum tevekküle...
öyle ya O'na dayanmayı mutlak manada bilip tatbik etsek,suratı beş karış etrafta sürekli somurtan insan sayısı da azalırdı ve o zaman ne kriz,ne seçim ne de başka şeyler bizi bu kadar ezemez hayattan efgan ettirmezdi...
Bir gün onu gerçekten bulabilmek ümidiyle Lavantin...

Adsız dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
H;M dedi ki...

Tevekkül bahsi kader kadar derin ve hassas olduğu kadar yanlış anlamalarada sebep olabiliyor.. Kul tevekkül edecektir bu imanın ve itikadın şartıdır.. Fakat acziyet ve zaaf içinde olan biz insanlar için mükemmel ve kamil manada bunu sağlamak oldukça zordur.. Birde şu varki teslimiyet denilen hadise derin ve muazzam bir manviyat gerekir... Tevekkül, insanın kendisine düşen vazifelerin tamamını yaptıktan sonra işin neticesinin Yaratanına bırakmasıdır. Tedbir ve tevekkül insanın sorumluluğun gerekliliğidir. Tedbirli bir hayat içerisinde yaşayıp tevekkül bilinci içerisinde olmak, sorumluluk içerisinde olmak demektir. Sorumluluk bilinci içerisinde olmak ise, kişinin kendisine ve Rabbine karşı duyduğu saygının neticesidir.
Her işimizin tam olmasını kim istemez lakin bazen mükemmeliyetin sonu büyüklenme getirebilir kullara.. Zira biz kullar günah işlmeye meyilliyizdir. Fakat bundan günah işleyelim manası çıkmasın..
Efendimiz(s.a.v) “Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11) buyurmuştur.

bu hadis günah işlemeye teşvik ettiği şeklinde anlaşılmamalıdır. Belki insan günah işlemeye fıtraten meyillidir. Öyle ise gaflete düşüp günah işlerlerse tevbe kapısının da açık olduğunu ifade etmektedir.

Günah işlemeseydiniz günah işleyen bir topluluk yaratılırdı sözünden kasıt ise; eğer insanlar günah işleme özelliği olmasa idi veya yitirse idi Allah onlardan başka günah işleme özeliği olan bir varlık daha yaratır ve bu varlıklar bu özelliğine rağmen günahı terk edip Allaha itaat ederlerdi. Eğer gafletle günah işlemiş olurlarsa tevbe edenlerin günahlarını da bağışlardı.

Bu hadisle tevbenin ehemmiyeti anlatılmıştır.
Tevekkül olsun, ihlas olsun, ibadet osun, kul hakkı olsun, Hz Allah'ın emir ve yasakları üzerinde gayret ederek sonuca ulaşmalıyız ve düşssekte kalkmayı bilip O'nun rahmetine sığınmaya çalışmalıyız.. Birde şu var ki tevekkül bir kez yapılınca bitecek bir şey olmadığı için her hadisede aynı olgunluğu göstermek mümkün olmaz.. Yaşayan, evlene, ticaret yapan, çocuğu olan, istekleri olan bir nefsin tam teslimiyetini sağlamak için sürekli Hz Allah'tan yardım dilemeliyiz.. ve sadece hayat boyunca tevekkülü değil rahmeti, tevbeyi, ibadeti, hayrı, iyiliği aramalıyız...

Kul dedi ki...

"Oh!.. Allah senden razı olsun. Zahmetten, hapisten, maskaralıktan kurtuldum."

Bunu başımıza serlevhâ edip assak yeridir..

Kul dedi ki...

http://nurmedresesi.blogspot.com/

Kabul ederseniz "tefe'ül mimi"ne sizi de dahil edelim..?

yansıma dedi ki...

Sevgili 'Kul',en yakın zamanda miminize cevap vereceğim inşallah,teşekkür ederim...

Kul dedi ki...

Kabul ettiğiniz için biz teşekkür ederiz kardeşim..

Bâki selamlar

Hayat dedi ki...

Rabbinden râzı, Rabbinin de rızâsına erenlerden olabilmemiz için O'ndan yardım diliyorum.
Sevgiler...

yansıma dedi ki...

Hayat,sen de bize hoşgeldin...
duana amin ve ecmain...