4 Eylül 2009 Cuma

Sarayda İftar


Abbasi'lerin ünlü halifesi Harun Reşid zamanında yaşamış olan Behlül Dana (VIII. yüzyıl) dönemin evliyasındandı. Zaman zaman aklından zoru olan kimselere has tavırlar takınır, herkes de bundan dolayı kendisini deli sanırdı. Ama bunu maksatlı yapardı. Behlül daima Harun Reşid'in yakınında bulunur, çeşitli sebepler hasıl ederek onu uyarırdı.

Harun Reşid bir Ramazan günü Behlül'e tembih etti:
- Akşam namazında camiye git, namaza gelen herkesi iftara davet et.
Akşam oldu, namaz kılındı, namazdan sonra Behlül 5-10 kişilik bir grupla çıka geldi. Harun Reşid şaşırdı:
- Behlül bunlar kim? Ben sana namaza gelen herkesi saraya iftara çağır diye tembih etmedim mi? Sen o kadar cemaatin arasından bir sofralık bile adam getirmemişsin..
- Efendimiz, siz bana camiye gelenleri değil, namaza gelenleri iftara çağır dediniz. Namazdan sonra bendeniz cami kapısında durdum, çıkan herkese hocanın namaz kıldırırken hangi sureyi okuduğunu sordum. Onu da yalnız bu getirdiğim kişiler bildi. Camiye gelen çoktu ama namaza gelen demek ki yalnız bunlarmış.


Kıssadan Hisseler'den

7 yorum:

Zehra Fındıklı dedi ki...

Ne kadar güzelmiş paylaştığın için teşekkür ederiz :)
Allah razı olsun...

yansıma dedi ki...

Behlül Hazretlerinin feraseti...
Allah cümlemizden razı ola...

YAVRU KUŞUN ANNESİ ANNEKUŞ(*YASEMİN*) dedi ki...

Çokkk güzelmiş çok.

nihatdemirkol dedi ki...

Harun Reşit ondan sonra Behlül Dane'ye karşı cümlelerini daha dikkatli kurmuştur artık: Camii ye gelenleri al, gel. :))

Tabii eminim burda, Behlül Dane, herkesin iftara gelmesini arzu etmiştir; müslümanlık bunu gerektirir çünkü. Birileri müslümanlığı eksik yaşıyor diye, müslümanlığı daha ileri bir düzeyde yaşayan kişi, eksik yaşayanları yargılamaz, kınamaz ve dışlamaz ANCAK Behlül Dane, bir ders vermek, insanları UYAndRMAK istiyordu ve bunu da yaptı. Güzel bir ders; akıl sahiplerine...

selam ile.

yansıma dedi ki...

Yasemin,evet büyük Zatlar birer şehra gibi uyarıyor,aydınlatıyor,hayranlığa sevk ediyor...

Nihat ağabey,
evet belki de kıssaları anlatırken daha dikkatli cümleler kurmak gerekiyor,
öyle ki Behlül Dane gibi bir ferasetin elbette kendini büyük gördüğünü ve kendi gibi olmayanları küçümsediğini iddia edecek bir hikaye olmasa da bu yazı,cümleler kısır,teşekkürler...

Uzun süre ardından ziyaretiniz de hoşnut etti ağabey,
selametle...

Hayat dedi ki...

Gencecik yaşında maşaAllah, çok takdir ettiğim arkadaşlardan birisiniz. :))
Dâim olmasını, en güzel şekliyle- hepimiz için dilerim.
Nihat bey'in yorumu da mânidar olup, yazıyı çok güzel bir şekilde tamamlamış.
Allah c.c. emeği geçenlerden -hepimizden- râzı olsun.

yansıma dedi ki...

Hayat abla bir ben var benden içeri:)
eksik olmayın hüsnü zannınıza layık olmak ümidiyle inşeallah,duanıza amiinn...